Apikal Rezeksiyon; kanal tedavisinin yetersiz kaldığı, hastanın ağrısının devam ettiği durumlarda yapılmaktadır. Başarılı olmayan kanal tedavisi sonrası diş kökünün ucunda lezyon denilen dokular oluşabilmektedir. Bu lezyonları kanal tedavisiyle boşaltmak bazen mümkün olmayabiliyor. Bu yüzden de bu aşamada Apikal Rezeksiyondan yararlanılmaktadır.
Apikal rezeksiyon uygulanacak olan hastanın operasyon öncesi ağzını antiseptik bir gargara ile çalkalamasında fayda vardır. Hastanın 1 gün öncesinden klorheksidin içeren bir gargara kullanmaya başlaması yara iyileşmesinin hızlanması yönünden faydalı olacaktır.
Tedavi öncesi hastanın ağrı kesici kullanması, tedavi sonrası ağrının daha az seviyede olmasını sağlar.
Apikal rezeksiyon uygulanacak olan diş, lokal anestezi ile uyuşturulur. Diş klasik bir diş dolgusu ve diş çekimi nasıl uyuşturuluyorsa aynı şekilde uyuşturulacaktır.
Kökteki lezyonun büyüklüğüne, dişin kökünün hasar derecesine göre sadece kök ucu bölgesinden veya diş ile diş etinin başladığı sınırdan itibaren kemik yüzeyi açılır, kök ucundaki iltihabi doku temizlenir. Bu işlemde bakterilerin tam olarak yok edilebilmesi açısından diş kökünün bir kısmında da kesi yapılacaktır.
Kök ucundaki lezyon dolayısı ile komşu dişlerin de etkilendiği durumlarda, bu dişlere de kanal tedavisi uygulanması ve apikal rezeksiyonun komşu dişleri de kapsayacak alanda yapılması gerekmektedir.
Enfekte alan tamamen temizlenip kök ucunun dolgusu yapıldıktan sonra kaldırılan diş eti yerine dikilir. Dikişler kendiliğinden rezorbe olmayan ipliklerle atıldı ise 7 gün sonra alınacaktır.
Tedavi sonrası ağrı, şişlik, yüzde morluk gibi sıkıntılar yaşanması normaldir.
Apikal rezeksiyon sonrası dişin durumu kontrol edilmelidir. 3. ay, 6. ay, 12. ay ve 24. aylarda röntgen ile kontrol edilir, kök etrafında yeni kemik oluşumu izlenir.
Antalya'da ağız ve diş sağlığı konusunda bilgi sahibi olmak için apsevekistteshis ve apikal rezeksiyonlar konularını da okumanızı tavsiye ederiz.
Hastalarımızın gülümsemelerini görmekten çok mutluyuz!